Monday, August 5, 2013

Entari



Kim söylemişti, hatırlamıyorum. Bir arkadaşımın annesi olabilir. Kadının gençliğinin ‘60’larda ya da ‘70’lerde geçtiğine eminim. Zira şöyle demişti; “ya şimdi ne çok kafa yoruyoruz ne giyeceğimize. Altına neyi giyelim de üstüne ne uyduralım, düşünüp duruyoruz. Bizim gençliğimizde ne güzel entarilerimiz vardı, geçirdin mi sırtına, oh tamam!”


Budur abicim! Sırtına geçirivereceğin tek parça entarilerin olacak. Dünyanın en pratik kombinlemesi, budur! yani kombinlememek : )



Benim bu resimdeki gibi birkaç tane elbisem var, kısaca “ne giycem ben!” sorunsalına “kurtarıcı” adı altında çözüm hizmeti sunuyorlar.


entari 1


Niyetim aslında elbiselerimi kendim dikmek. Bunun için biçki dikiş kursuna gitmeye hazırım.  Ve bunu blog da dahil olmak üzere pek çok mecrada dile getirdim. “Kırk kere söylersem olur” mu demeli, “evrene taleplerimi iletiyorum, eh artık eşek değil ya, fırsatları önüme serer” mi demeli, ne demeli bilmiyorum.


Oradan bakınca el işi konusunda son derece yeteneksiz, beceriksiz ve hatta zevksiz görünüyor olabilirim. Ama benim geçmişimde dikişin çok önemli bir yeri var. Burda dergileriyle büyüdüm ben. Muhteşem dikiş diken bir annenin kumaşa ilk makası vurmadan önce, dikiş çabuk bitsin diye, evin bir ucundan koşturup gelen küçük kızıydım ben. Annesinin dikişinden artacak kumaşları kasap kedisi gibi bekleyen, o kumaşlarla bebeklerine elbise diken, harçlıklarını biriktirip oyuncak bir dikiş makinasına servet yatıran, terzi olma heveslisi bir ufaklıktım.


Yav ben ne ara gittim mühendis oldum, hala anlamadım!


Neyse… Biçki dikiş diyordum. Orada burada bık bık bık söylüyorum diyordum. Aile içinde de pek çok defa dillendirdiğim oldu.


Kelimelerle tarifi imkansız yeteneksizliğimi fark etmiş olacaklar, farklı zamanlarda ve çapraz ağız arama yöntemi uyguladığım annem ve İlker’in annesi (ikisi de çok güzel dikiş diker bu arada) ağız birliği etmişçesine dikişle uğraşmamı hiç tavsiye etmediler.


Bana “Zamanın yok, aman ne uğraşacaksın indirimden alasını alırsın”, “çok özendiğin bir şey varsa söyle ben dikeyim, aman sen uğraşma”, “özel bir şey istiyorsan terzi Necla teyzeden isteyiver, niçin uğraşacaksın” gibi cümlelerle geri bildirim yaptılar.


İşin kötüsü de ne biliyor musun? Haklılar, maalesef haklılar : )







No comments:

Post a Comment